26 Eylül 2015 Cumartesi

Beyaz Benek Hastalığı ve Tedavisi

Beyaz Benek hastalığı yani bilimsel adıyla Ichthyophthirius multifiliis hastalığı akvaryum balıkları için oldukça tehlikeli hastalıklardan biridir. 03 - 30 derece arasındaki geniş su sıcaklığı aralığında yaşayabilirler.

Genel olarak balıklar, Ichthyo parazitlerine karşı bağışıklık sahibidirler. Fakat balığın güçsüz düşmesi durumunda bu hastalığa yakalanması muhtemeldir. Hastalığa yakalanmış olan balığın solungaçlarında ve derisinde beyaz benekler gözlenmektedir. Hastalık adını da bu beneklerden almaktadır.

Balığın yoğun stres altında olduğu dönemlerde, bu hastalığa yakalanma oranı oldukça yüksektir. Akvuryumculardan aldığımız balıklar oraya gelene kadar geçirdikleri yolculuğu ve maruz kaldıkları şartları düşünürsek akvaryumculara geldikleri ilk andaki streslerini tahmin edebilirsiniz. Özellikle de ithal gelen balıklarda, onca yolculuktan ve ufak poşetlerde geçen süreçlerden sonrasında stresli ve yorgun bir şekilde akvaryumcudaki tankın içine geliyor ve sonrasında bir stresle daha onu alıp kendi akvaryumumuza alıştırma sürecimiz oluyor. Birde uyumlu balıklarla bir araya koymadıysanız, kendini diğer balıklardan korumaya çalışırken de iyice yorgun düşen balığımızın bu hastalığa yakalanması kaçınılmaz son olacaktır.

Beyaz Benek hastalığının tek sebebi stres olmamakla beraber, uzun süre beslenmemiş olan balıklarda da gözlenmektedir.

Beyaz Benek paraziti aslında doğrudan bulaşıcı değildir, fakat bu hastalığa yakalanmış olan balıklar, akvaryum kumuna, cama, dekorlara sürtünme hareketi yaparlar. Bu sürtünme hareketinden sonrasında parazit akvaryumdaki diğer balıklara da yayılabilir.

Beyaz Benek hastalığını akvaryumunuza sokmak istemiyorsanız, öncelikle yapmanız gereken şey, akvaryumcunuzdan aldığınız balığınızı yaklaşık 10 gün boyunca ana tank haricinde farklı bir tankta beslemeniz. Herhangi bir problem görmediğiniz takdirde, birlikte yaşamaya uyumlu olan balıklarınızın yanına koyabilirsiniz.

Peki Beyaz Benek hastalığında nasıl bir tedavi uygulayacağız;

Öncelikle mutlaka hastalığa yakalanmış olan balığınızı karantina tankı diyeceğimiz farklı bir tanka alın. Diğer balıklarınızın sağlığı içinde bu süreç içerisinde ana tankınızda da düzenli olarak birer gün arayla %25-%30'luk su değişimleri yapmalısınız.
Karantina tankındaki suya 1 çay kaşığı kaya tuzu ekleyip, su sıcaklığını 31 - 33 derece arasına çıkarmanızı, ve akvaryumun ışığını 1-2 gün kapatmanızı ve yine bu süre boyunca yem vermemenizi öneririm. Eğer uzun süre boyunca beslenmemekten dolayı hastalığa yakalandıysa, yem vermeme kısmını dikkate almayınız. Ben daha önceden bu hastalığa yakalanmış olan balıklarımı bu şekilde kurtarmıştım. Fakat 1-2 gün sonrasında balığınızın durumunda iyileşme gözlemlemediyseniz ilaç tedavisi uygulamanız gerekmektedir.

Beyaz benek parazitinden kurtulmada en etkili fakat bir o kadar da riskli yöntemlerden biri bakır tedavisidir. Fakat doz aşımı olması durumunda balığınızı kaybedebilirsiniz. İlacın üzerinde belirtilen doz miktarı kesinlikle aşılmamalıdır.

İlaç kullanımı yapılacaksa, sektörde bilinen ve güvenilen firmaların ilaçlarının kullanılması ve belirtilen dozlardan fazla kullanılmamasını öneririm.

Keyifli hobiler, sağlıklı balıklar...

23 Eylül 2015 Çarşamba

Balık Uyum Tablosu

Akvaryuma yeni başlayan hobicilerin en büyük düşüncelerinden biride hangi tür balıkları bir arada beslemeliyim. Hatta birçok kişi ise böyle bir düşünceye de kapılmadan akvaryumcuda gördüğü ve görsel olarak hoşuna giden balıkları aynı akvaryum içerisinde beslemeye çalışıyor. Bu durumda akvaryum içerisindeki balıkların huzursuz mutsuz ve hatta bazılarının tehlikede bile olmasına olanak sağlar. Akvaryumcunuz güvenilir biriyse, sizi seçtiğiniz balıkların birbiri ile uyumu hakkında mutlaka uyaracaktır.

Akvaryumunuzda hangi balıkların birbiri ile uyumlu yaşayacağını, doğal ortamlarını, en iyi hangi balıklarla oluşturabileceğinizi görebilmeniz için aşağıdaki çalışmayı sizlerle paylaşıyorum.

Aşağıdaki tabloda, "E" işaretli olan balıklar birbiri ile uyum içerisinde yaşayabilirler. Hatta birlikte aynı akvaryum içerisinde olmasında daha iyi olur diyebileceklerimiz bile olabilir.
"D" işaretli olanlar, birlikte beslenebilir fakat dikkatinizin üzerilerinde olmasında fayda var. Bazen geçimsizlikleri söz konusu olabilir.
"H" işaretli olanlar ise birbiri ile uyumları olmayıp, aynı akvaryumda beslenmemesi gereken balıklardır.

Sağlıklı ve huzurlu balıklar için balık almadan öncesinde aşağıdaki tabloya göz atmanızı öneririm.

Keyifli hobiler.



31 Ağustos 2015 Pazartesi

Dış Filtre Nasıl Yapılır?

Bir önceki yazımızda Dış Filtre Yapısı ve Öneminden bahsetmiştim ve birçok hobici arkadaşımızda dış filtrenin yüksek maliyetli olmasından dolayı tercih etmediklerini söylemiştik. Peki akvaryumlarımız için bu kadar önemli olan parçayı ucuz yollu nasıl yapabiliriz. Evet yaklaşık 30-40 TL gibi bir rakama kendi dış filtremizi yapıyor olacağız.

Öncelikle geri malzeme listemizi yazalım;

500 gr. kadar aktif karbon
Sıvacı süngeri (Biraz daha kalın oluyor.)
Şile bezi
Hortum bağlantı jakı
Seramik halkalar veya 1 cm boyunda kesilmiş plastik boru
Kafa motoru
Su geçirmez teflon bantı ve elektrik bantı
Bir de 5 lt.lik Turşu bidonu
Akvaryum silikonu
Mutfak süngeri
Öncelikle 5 lt.lik turşu bidonumuzun altını ısıtarak hortum jakının gireceği büyüklükte deliyoruz. Tam bu boyda delebilmek için demir jakı ısıtarak bidonu delmek daha rahat olacaktır. Jakın içeride kalan kısmına 10 cm.lik bir boru bağlıyoruz. Bu işlemi yapmadan öncesinde sızdırmalara karşı keten iple jakın etrafını sarıyoruz. (Banyo musluklarında kullanılan ip.) Nalburlarda rahatlıkla bulabilirsiniz. Jakın giriş yaptığı dışta kalan kısmı akvaryum silikonuyla iyice kaplıyoruz ki sızdırma olayıyla karşılaşmayalım. Buraya kadar yaptığımız işlemlerin aynısını turşu bidonunun kapağına da yapıyoruz. İlk yaptığımız işlem pis su girişi, son yaptığımız işlemde temiz su çıkışı içindi.

Evet, dış yüzey tamamlandıktan sonra, filtremizin iç malzemelerini yerleştirelim. Filtrenin en altına seramik halkalarını yerleştiriyoruz. Eğer seramik halka bulamazsanız Plastik hortumu 1 cm boyunda keserek onuda kullanabilirsiniz. Bu aşama yararlı bakterilerin tutulmasını sağlayacaktır. Sonrasında da fiziksel filtrasyonun sağlanması için bulaşık süngerlerimizi diziyoruz, bir sıra üstüne ince bir sıra elyaf koyduktan sonra sıvacı süngerlerini diziyoruz. Fiziksel filtrasyon burada tamamlandıktan sonra, aktif karbonumuzu yerleştireceğiz fakat karbonun dağılmaması için şile bezine sarıp yerleştirmeniz faydalı olacaktır. Filtrenin en üstüne de tekrar bir sıra elyaf yerleştiriyoruz ve bidonun kapağını kapatacağız. Burada önemli bir nokta var. Turşu bidonunda yapılan el yapımı dış filtrelerde en sık karşılaşılan hatadır. Kapakdan su sızmasını önlememiz gerekiyor. Kapağın iç tarafına yine keten ipi sarıyoruz. Bidonun kapak yerini de önce su geçirmez teflon bantı onun üstüne de elektrik bantı ile kaplıyıp, kapağını sıkıca kapatıyoruz. Bu işlem su sızdırmasını engelleyecektir. En azından benim filtrem halen sızdırmıyor. :)

Şimdi sıra hortum bağlantılarını yapıp akvaryumumuza yerleştirmeye geldi. Pis suyun geleceği hortumun bir ucunu bidonun altına bağlıyoruz, diğer ucunu ise kafa motoruna, (Ben elimde 2. iç filtrem vardı ona bağladım.) Temiz suyun gideceği hortumun bir ucunu dış filtremizin üstüne, diğer ucunu ise akvaryumun içine yerleştiriyoruz.

Veee dış filtremiz kullanıma hazır, tek yapmamız gereken kafa moturunun fişini takmak. Yukarıda bahsettiğim bütün malzemeleri 1 milyoncu, nalbur ve bazılarını da akvaryumculardan temin edebilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğim gibi toplamda 30 - 40 TL gibi bir rakama kendi dış filtrenizi yapmış oldunuz.

Yorumlarınızı ve varsa sorularınızı bekliyorum.

Keyifli hobiler...

25 Ağustos 2015 Salı

Dış Filtre Yapısı ve Önemi

Akvaryumlarımızın temizliği, hem görsel açıdan bizim için önemli olurken, daha da önemlisi balıklarımızın sağlıklı yaşayabilmeleri için gereklidir. Akvaryumlarda kullanılan 2 çeşit filtre söz konusudur bunlardan bir tanesi iç filtre iken diğeri akvaryumun dışına kurulan dış filtredir.
Peki neden 2 tane filtre kullanmamız gerekiyor? İlla dış filtre kullanmalı mıyım, iç filtre yetmez mi?Yada küçük hacimli akvaryumlarda bile 2 tane filtre kullanmamız gerekli midir? Evet, akvaryuma yeni başlayan hobicilerin ilk etapda karşılaştıkları büyük sorunlardan bir tanesidir. Dış Filtre, iç filtreye göre daha pahalı olmasından dolayı genelde ilk kurulum aşamasında es geçilir, sonrasında da balıklar nasıl olsa böylede yaşıyorlar denip çok üstünde durulmaz. Ama aslında Dış Filtre akvaryumun olmazsa olmazları arasında yer almaktadır.

Öncelikle İç filtre yapısına bakalım; Bunlar bir kafa motoru ve alt taraftada sünger veya benzer bir malzemeden ibarettir. Su alt taraftan süngere çekilir ve kafa motorundan da basınçlı (genelde) bir
şekilde tekrar akvaryuma verilir. Akvaryum içindeki katı atıkların filtrasyonunda oldukça etkili diyebiliriz. Fakat, akvaryumdaki filtrasyon bunla yeterli olmamaktadır. Suyun daha hacimli bir şekilde daha farklı filtrasyonlara da ihtiyacı bulunmaktadır. İç Filtreniz, katı atıkları süzdüğü için tıkanabilir ve neredeyse 2 haftada bir yıkamanız gerekebilir. Bu yıkama işlemi esnasında da filtrenin içinde oluşan ve balıkların gelişimine katkıda bulunan bütün yararlı bakterilerde gidecektir. Dolasıyla akvaryum içerisinde oluşan ideal ekosistemi bozmuş olacaksınız.

Dış Filtrenin yapısına bakacak olursak; seramik silindir, mavi sünger,substratlar, aktif karbon ve beyaz elyaf gibi malzemelerden oluşmaktadır. Yani birden fazla filtrasyon gerçekleştirebiliyor, mekanik, biyolojik ve kimyasal filtrasyondan bahsediyorum. Seramik silindir, katı maddelerin tutulmasını sağlıyor, birinci filtrasyon burada yapıldıktan sonrasında filtre içindeki su mavi
süngerden geçerek substratlara geliyor ve burada biyolojik filtrasyon yapılıyor. Akvaryumun içerisindeki yem atıklarından, balık dışkılarından amonyak oluşur ve amanyok balıklar için ölümcül olabilir. Dış filtre içerisinde yer alan substratların üzerinde yararlı bakteriler yaşar ve bunlarda amonyağın tekrardan balıklar için daha az zararlı olan Nitrat'a döndürülmesinde görev alırlar. Dış Filtre içerisindeki su bu aşamayı da geçtikten sonrasında aktif karbona gelir, aktif karbon gözenekli bir yapıya sahip olmasından dolayı organik molekülleri filtrelemek için kullanılır. Bu aşamada da kötü koku veren maddelerin sudan atıldığını söyleyebiliriz. Beyaz elyafdan ise sadece en küçük parçalar geçtikten sonrasında su tekrardan akvuryumun içine geri döner.

200 Lt. civarı bir akvaryumda kullanılacak, standart bir dış filtre saatte 700 - 800 Lt. suyu devir daim yapabilmelidir. Bu da bir saat içerisinde tüm suyun 4 kere filtreden geçmesi anlamına gelir.
Konunun başındaki sorulara geri dönecek olursak, bence 200 lt. ve üzeri tüm akvaryumlarda dış filtre kullanımı balıkların daha sağlıklı bir ortamda yetişebilmeleri adına gereklidir diye belirtebilirim.

Bir sonraki yazımda, evde kendimiz nasıl dış filtre yapabiliriz bunun hakkında yazıyor olacağım.

Sağlıklı Balıklar, Keyifli Hobiler.

22 Ağustos 2015 Cumartesi

Tricolor Melekler 2. Bölüm

Tricolor Meleklerimle 2. haftamda bitti sizlere gelişmelerden bahsediyor olacağım demiştim.
İlk birkaç gün yeni yuvalarını biraz yadırgadırlar sanırım. Biraz gerginlikleri vardı tabi bu da yemek düzensizliğine neden oldu. Neyseki 3. günden sonrasında alışmaya başladılar ve düzenli yeme başladılar. Melek balıklarının düzenli ve sık su değişiminden hoşlanmalarına rağmen, ilk hafta çok rahatsız etmemek adına su değişiminde bulunmadım, 2. hafta itibarıyle, 200 lt.lik akvaryumda, 3 günde bir 10 litre, haftada bir ise 40 lt. su değişimi gerçekleştirdim, şimdilik böyle devam etmeyi planlıyorum.

Melek balıklarının doğal ortamları Amazonlar olmasından dolayı, yumaşak su severler. Bu nedenle daha önceki beslediğim türden kalan kendi yapmış olduğum dekoratif mağara ve kayalıkların büyük bir kısmını kaldırdım. Akvaryumculardan topladığım kırık mangrow kökü parçalarını akvaryum silikonu ile birbirine yapıştırdım ve birkaç gün kurumaya bıraktım. Böylece kendime kuru bir ağaç gövdesi ve dalları görüntüsü elde ettim.